Çılbır

Asla yiyemem dediğiniz bir yemeği, çok aç olduğunuz için yemek zorunda kalıp, yedikten sonrada hayran kaldığınız ve ben bunu niye hiç yemiyormuşum dediğiniz oldu mu? :)

Çok fazla onu yemem bunu sevmem diyen biri değilimdir. Rabbimin verdiği tüm nimetlerden nasibime düşen ne varsa yemeye gayret ederim. Fakat insanız hepimiz, mutlaka her birimizin yemeyi tercih etmediği yemek vardır. Çılbır, benim tercih etmediklerimden biri”ydi”…

Geçenlerde bir gün, düzenli gittiğim bir kursta, öğle arasında ne yiyelim diye düşünürken, bir arkadaşım çılbır mı yesek diye sorunca herkes ‘oo harika, hadi hemen yapalım’ diye kararlaştırdı.

Şimdi o an, öyle garip oluyorsunuz ki, ömrünüzde “mümkün değil yiyemiyorum” diye direttiğiniz bir yemek, toplulukça yapılıp yenmesi için kararlaştırılıyor ve siz “ben yemem” diyemiyorsunuz. 
Yapı itibariyle, mümkün mertebe hangi konu olursa olsun çok gerekmedikçe muhalefet olmaktan kaçınırım.

Bir de işin kötü tarafı, bulunduğumuz yerin yakınlarında ne yazık ki ne market ne bakkal ne de buna benzer hiçbir yer yok. Yani iki şansım vardı, ya aç kalacaktım bi 4 saat daha ya da paşa paşa ses çıkarmadan yiyecektim çılbırımı. Şansa bakın ki, sabah aceleyle çıktığım için evden, kahvaltımı fazla yapamamıştım. Yani açlık vaziyetlerim fenalardaydı :)

Derken, çılbır işin ehlileri tarafından pişirildi, yoğurtlandı, soslandı ve sıra yeme faslına geldi. Tabi orada bulunan hiçbir arkadaşıma, çılbırı asla yiyemediğimden söz edemedim. Herkes ekmeğini bandıra bandıra çaylarını höpürdete höpürdete afiyetle yemeye başladı…

Açım... Yani önümdeki çılbır da olsa, gözüme iskender, beyti gibi falan görünmeye başladı git gide :)

Haydi Bismillah dedim ve yemeye başladım.

Veee mutlu son, korkulacak bir şey yokmuş :)

Yiyemediğim diğer birkaç yemek için de bu taktiği uygulamaya karar verdim. Çook açken yiyeceğim ki aramızdaki buzları eritebileyim ;)

Evet fark ettiyseniz, gören duyan su böreği ya da daha kallavi bir tarif vereceğim sanır bunca cümleden sonra :)

Ben en iyisi uzuuun malzeme listesiyle başlayım bu cici tarifimize :))

Malzemeler:

•  4 adet yumurta
•  1.5 litre su
•  1 yemek kaşığı sirke
•  1 tatlı kaşığı tuz
•  4 yemek kaşığı yoğurt
•  1 tatlı kaşığı tereyağ
•  1 çay kaşığı pulbiber

1.5 litre su koyup kaynattığımız tenceremize, 1 yemek kaşığı sirke, 1 tatlı kaşığı tuz koyuyoruz. 
*** Sirke koymamızın nedeni, yumurtaların hem dağılmaması için hem de birbirine yapışmaması içindir.

Sirke ve tuzu koyduktan sonra, yumurtalarımızı tenceremize kırıyoruz. Burada, yumurtaların ne kadar kaynayacağı sizin damak zevkinize kalmış bir şey. Eğer sarısının rafan yani cıvık olmasını istiyrosanız 3 dakika kafidir. Eğer iyice pişmiş seviyorsanız 5 dakika kaynatın. 

Tencereden yumurtalarımızı alırken, bir kevgir yardımıyla suyunu süzüp, öyle servis tabağına alıyoruz.

Hazırladığımız sarmısaklı yoğurdu ve pulbiberli tereyağ sosumuzu da döktükten sonra, yemeye hazırdır.

Afiyet olsun...