Elma Çanağında Meyve Salatası

Genç bir çift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar. Sabah kahvaltı yaparlarken, karşı komşusu da çamaşırları asıyormuş. Kadın kocasına; 
- ' Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor.' demiş. 
Kocası ona bakmış, hiçbir şey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş. 
Kadın, komşusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmiş. 
Bir ay kadar sonra, bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmış.
- 'Bak' demiş kocasına, ' çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda, merak ediyorum, kim öğretti acaba ?' Kocası;
- 'Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim' diye cevap vermiş kocası...


                                                                                              --------------------------------------------------
Herkese hayırlı cumalar...
Bugün biraz öz eleştiri yapalım mı? Ne dersiniz?..
Bu hikayeyi belki de bir çoğumuz biliyordur. 
Lakin ya nefsimize çoğu kez yenik düştüğümüz için ya da hayat koşturmacasında kaybolduğumuz için unutup gidiyoruz..
Hepimiz, hep bu hataya düşmüyor muyuz?
Her zaman, hayatımız boyunca, hep başkalarının kusurlarını görüyoruz nedense.
Bir gün olsun, bende mi hata var diye sorgulamıyoruz kendimizi...
Halbuki böyle mi olacak hakiki hayata göçtüğümüzde. 
Bize; 'aferim, şu kadar kişinin hatasını saptatın hayatın boyunca, tebrik ederiz' mi denilecek?
İnsan, ne kadar çok başkalarının hatalarını bulma, irdeleme derdine düşerse, o kadar kendi hatalarını görmekten uzaklaşıyor ne yazık ki.
Peygamberler bile yeri gelmiş, hataya düşmüşlerken, bizim kusursuz olmamız mümkün mü. 
Adı üzerinde, biz kuluz..
Kul, hem hataya düşmeye meyillidir hem de hatasını görüp tövbe etmeye...
Nefsimize zor da gelse, hayatın hengamesinden fırsat bulamıyorum diye dem de vursak, en azından gece yatağımıza uzandığımızda günümüzün muhakemesini biraz olsun yapabilelim.
Ben bugün Allah için ne yaptım, bugün bir kusurum varmıydı.
Her duyduğumuz şeyi, başta kendimiz için sorgulayalım.
Sevelim insanları, açık, eksik, kusur aramak yerine,  bir şekilde sevmeye çalışalım.
Biliyoruz ki, onun o hatası var ise, bizim de görmek bulmak için uğraşmasak da elbette başka kusurlarımız var.
Bırakalım o insan da güzel şeyler yapsın, güzel şeylere sahip olsun.  
Ne olur bundan mutluluk duyabilsek. 
Neden bende de yok demek yerine, MaşaAllah ne kadar güzel diyebilsek...
Yazılacak çok şey, söylenecek çok öz var, kendimizde eleştireceğimiz çok konu var lakin bugünlük en azından bu kadarına kafa yorabilelim.
Allah nasip ederse, sizlerle konuşmak istediğim nice konu var. Nice, gizli farkına varamadığımız hastalıklarımız var.. Kendimizi tevazu sahibi, ihlas sahibi, hasetten gıybetten kinden uzağız sanıp, kendimize bile itiraf edemediğiz.. Ama Rahman ne söylüyor;
" De ki: “İçinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerdeki her şeyi, yerdeki her şeyi de bilir. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.”  (Ali İmran, 29)
.......... 

Elma Çanağında Meyve Salatası:

Misafirlerinize meyve ikram etmek istiyor ve farklı bir şekilde sunmak istiyorsanız, sizlere fikir olabilmesi için paylaşmak istedim.
Belirli bir meyve ya da miktar vermeme gerek yok, mevsimimize göre hangi meyve ile ne kadar yapmayı arzu ederseniz, yapabilirsiniz tabiki de...

• İstediğiniz kadar ve hangilerini arzu ederseniz, evinizde hangi meyveler bulunuyorsa onları, ufak ufak doğruyoruz.
• Elmamızın baş kısmından 1 parmak kalınlığında kesiyoruz.
• İçini, kabak oyucu ile oyuyoruz ve çıkardığımız içi, ziyan olmaması için meyve salatasına doğrayabilirsiniz.
• İçini çıkarttığımız meyveleri, ufak doğradığımız meyveler ile dolduruyoruz. İstediğimiz şekilde servis ediyoruz...  

Afiyet olsun efendim.
Şimdiden herkese hayırlı, huzur dolu bir hafta sonu diliyorum.