30 Mart 2013 Cumartesi

GiSi Nerede? :)

12

Dikiş dikmek...
Kumaş kesmek...
İğne, iplik, mezura, sökücü, makara, ölçülü cetvel, parşömen kağıdı, vs  ...

Nedir bunlar?
Bunlar, artık sabahın erken saatinden, akşamın geç saatlerine kadar bütünleştiğim, ayrılmaz parçalarım, terimlerim...

Mutlu muyum yoksa mutsuz mu?

Mutluyum Elhamdülillah.
Çünkü, seviyorum yaptığım işi..
Tarifsiz boyun bel ağrıları çeksem de, yine de dinleniyorum gerçekten..
Her şeyden önemli olansa; siparişler vesilesi ile her geçen gün birbirinden tatlı yürekleri tanımak, her biriyle telefonla ya da maille hiç fark gözetmeden doyumsuz iletişimler kurmak, bu güzel iletişimin sonunda gönderilen ürünlerle memnuniyetlerini öğrenmek...
Tarifsiz bir mutluluk ve huzur...
Bu vesileyle her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum...
Ve bu güzelliklerin bozulmaması için de kocaman bir MaşaAllah diyorum...

Mutsuz olduğum yanlar yok mu?
Elbette ki var...
Blogumu, siz güzel dostlarımı elimde olmadan ihmal edişim... :(
Bir düzene hala koyamasam da İnşaAllah bu düzeni yakalama konusunda hala ümitvarım çok şükür...

Bu arada, Allah nasip ederse, fotoğraflanamadıklarından dolayı hala siteye koyamadığım yeni sürpriz ürünleri İnşaAllah pazartesi günü koymak istiyorum.
O sürpriz ürünlerden birinin bir parçası, yukarıdaki fotoğrafta dikiliyor.
Tahmin etmenizi istesem mesela ;)
Sizce o diktiğim şey ne olabilir :)


Hepimize huzur dolu, sağlık sıhhat içinde bir hafta sonu diliyor, kucak dolusu sevgi ve selamlarımı gönderiyorum...

*** Öyle bi'haber olmuşum ki blogdan, dün Sevgimle konuşurken ondan öğrendim Temmuz ayında bloggerda yapacakları ciddi değişiklikleri. Hala ne olduğunu, nasıl kullanıldığını çözemesem de, artık bende  bir Google + kullanıcısıyım. Haydi hayırlı olsun diyelim :)
Read More »

27 Mart 2013 Çarşamba

Fırında Kıymalı Linguine Makarna

14

"Allah'ın dilemesine bağlamadıkça (İnşâAllah demedikçe) hiçbir şey için 'Bunu yarın yapacağım' deme. Bunu unuttuğun takdirde Allah'ı an ve: 'Umarım Rabbim beni, doğruya bundan daha yakın olan bir yola iletir' de." (Kehf suresi, 23-24)

Bu güzelim tarifi Pazartesi günü yayınlamayı planlıyordum.
Fakat bunu düşünürken İnşaAllah demediğim için her halde, 2 gündür yayınlamak bir türlü nasip olmadı ve hemen yukarıda paylaştığım ayet aklıma geldi.....
Ve hatta, sizlerle paylaşılmayı bekleyen ve en çok siparişini aldığım ürünleri de paylaşmayı çok istiyordum bu hafta lakin daha fotoğraflarını çekmeye bir türlü vakit bulamadığım için haftaya kaldılar 'İnşaAllah'......


Fırında makarnayı çok sever(dim), taa ki bir gün peynirlisini yediğimde rahatsızlanana kadar.
O günden sonra bir daha yiyemez oldum.
Bunun üzerine, bu güzelim lezzeti başka şekilde yapmayı deneyim, belki bu şekilde yiyebilirim dedim.
Ve gerçekten de öyle oldu, bu haliyle öyle sevdim ki neredeyse canım her makarna çektiğinde yapabilirim :)

Malzemeler:
  • 1 paket linguine makarna (ya da fırın makarna)
Kıymalı Harç için:
  • 200 gr. kıyma
  • 2 tatlı kaşığı tereyağı
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ 
  • 1 adet orta boy soğan
  • 1 diş sarımsak
  • 2 adet yeşil biber
  • 1 adet kırmızı biber
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • 1 çay kaşığı kuru fesleğen
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • Yarım çay kaşığı kimyon
  • Tuz
Beşamel Sos:
  • 2 su bardağı süt
  • 2 yemek kaşığı un
  • 1 buçuk yemek kaşığı tereyağı
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • Tuz
 Üzeri için: 1 su bardağı kaşar rendesi
1-) Makarnamızı haşlıyoruz.
2-) Kıymalı harç için; kıymamızı daha önce bahsettiğim gibi kavuruyoruz.
3-) Kavrulan kıymamıza soğanımızı koyup kavurmaya devam ediyoruz.
4-) Daha sonra yemeklik doğradığımız biberleri ve sarımsağı da koyup biraz daha kavurduktan sonra, salçamızı, baharatlarımız ve tuzumuzu da ilave ettikten sonra karıştırıyoruz. 2-3 bardak sıcak su koyup, pişmeye bırakıyoruz. Piştikten sonra ocaktan alıyoruz.

5-) Beşamel sosumuz için; bir tencerede yağımızı eritiyoruz ve unumuzu, kokusu çıkana kadar kavuruyoruz.
6-) Kavrulan unumuza 2 su bardağı sütümüzü koyup hızlıca el çırpıcısı ile çırpıyoruz. Topaklanmaması için bu aşamayı çok hızlı şekilde yapıyoruz. Kaynayana kadar bu şekilde çırpmaya devam ediyoruz. Kaynayınca tuzunu ve karabiberini atıyoruz. Yaklaşık 1 dakika daha çırpıcıyla karıştırdıktan sonra ocaktan alıyoruz.
7 ve 8-) Haşlanan makarnamıza, beşamel sosumuzu döküp iyice karıştırıyoruz

9-) Beşamel sosunu güzelce yedirdiğimiz makarnamızın yarısını, yağladığımız pişirme kabımıza yayıyoruz.
10) Daha sonra, kıymalı harcımızın tamamını her tarafına eşit olacak şekilde makarnaların üzerine yayıyoruz.
11-) Makarnamızın kalan yarısını da kıymalı hacımızın üzerine yaydıktan sonra rendelenmiş kaşar peynirini serpip, 185 derecede ısıttığımız fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.
**Fırından aldıktan yaklaşık yarım saat - 1 saat sonra servis yaparsanız, makarnanızı dağılmadan alıp, düzgün kareler şeklinde servis yapabilirsiniz. Ben biraz acele ettiğim için, istediğim düzgünlükte çıkmadı kalıptan.


 Yapıp yiyecek olanlara şimdiden afiyet olsun :)

Herkese yüreğimin en derinlerinden sevgi, selam ve muhabbetlerimle...

Read More »

23 Mart 2013 Cumartesi

Ankara'da Kar Var :)

22

Sabah perdeleri bir açtım ki, SubhanaAllah!
Her yer bembeyaz...
Kar; hala bizi terk etmemiş, hala son demlerini yaşamakta...

Bu sefer açıkçası bende karı gördüğüme pek sevinemedim çünkü havanın bu geçiş döneminden ötürü hastalıklar kapıda beklemekte ki ben de en ağır griplerimden birine yakalanmış bir haldeyim.
Şuncacık yazdığım satırlarda bile kaç kere hapşurdum hatırlamıyorum :)
O nedenle sakın havalar ısınıyor diye aldanıp, kışlıklarınızı hemen kaldırıp baharlıklarınıza geçmeyin.
Kıştan bile en tehlikeli hava şu dönemde yaşanıyor biliyorsunuz...

Ayrıca hemen şunu da belirtmek isterim, hazır sizlerle hasbihal için fırsat yakalamışken, söylediğiniz birbirinden güzel sözleriniz, ilginiz için ne kadar teşekkür etsem azdır.
Duygulanmamak elde değil...


Herkese huzurlu, sağlık, sıhhat, afiyetle dolu bir hafta sonu diliyorum.

Sevgi ve muhabbetlerimle...
Read More »

21 Mart 2013 Perşembe

Runnerlar Artık Satışta...

22

Herkese yüreğimin en derinlerinden selam olsun...

Besmele çekip, internet üzerinden de runnerların satışına an itibari ile başlamış bulunmaktayım.
Modeller, fiyatlar ve sipariş hakkındaki tüm bilgileri sağ üst sütunda kategorize ettim, oradan da inceleyebilirsiniz.

Bir süreliğine, fiyat listesindeki indirimli fiyatlardan satış yapılacaktır.
Her türlü sorunuz ve siparişiniz için bana "gisitasarim@hotmail.com" mail adresimden ulaşabilirsiniz.

 
Sizlere fikir olması açısından bir kaç kullanım örneği de göstermek istiyorum...

Runnerları; ister çay ya da kahvaltı sofralarınız da, isterseniz mutfakta hatta salonunuzun renk ve dizaynı uygunsa yemek masanızda, orta sehpanızda kullanabilirsiniz.
Veya da, bir yakınınıza farklı bir hediye götürmek isteseniz, tercih edebilirsiniz...





Ürünün Özellikleri:
  • Runnerlarda kullanılan bütün kumaşların cinsi "Duck Keten"dir.
  • Su ve leke tutmaz özelliğine sahiptir.
*** Bir notu daha düşmek isterim; fotoğraflardaki masa örtülerinin dikimi de bana aittir.


Herkese huzur dolu bir gün diliyorum...

Baki muhabbetlerlerimle...

Read More »

19 Mart 2013 Salı

Tembel İşi Omlet

20

Herkese en yürekten selam ve sevgilerimi gönderiyorum...

"Peki içtiğiniz suya ne dersiniz?
Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa Biz mi?
Dileseydik onu tuzlu da yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?" (VÂKIA suresi,68-69-70)

"De ki: 'Söyleyin bana: şayet suyunuz çekilir, yerin dibine giderse, o akan tatlı suyu, kim getirebilir size?' " (MULK suresi, 30 )

Allah'ım ne de güzel bir nimettir su, sonsuz kere şükür ve hamd olsun sana.
Ama şu Gizem kulun, su içmekten aciz bir insan :(

Soruyorum size, bir insan hiç 2 günde bir, 3 günde bir 1 bardak su içer mi??
Evet yanlış duymadınız, ne yazık ki böyle bir bünyem var.
Su içmek kesinlikle aklıma gelmiyor :(
Çok tuzlu ya da şekerli bir şey yiyeceğim ki, su içmek gibi bir şeyin de olduğu hatırıma gelsin...
Sağ olsunlar, "yanında yarım litrelik sürekli pet şişe taşı" diye sayısız kere öğütte bulunan yürekler oldu lakin bu da işe yaramadı.
Pet şişeyi dolduruyorum, yanıma koyuyorum, hemen 2 yudum alıyorum, sonra pet şişenin olduğunu unutup gidiyorum...

Rabbim nazardan korusun, son 1 haftadır, benim su içme kapasitem için devrim niteliğinde bir rakam olan, 1 buçuk litre suyu 1 günde içmeye 'çalışıyorum.
Sabahları erken kalmak, güne erken başlamak kadar ruhumu dinlendiren, günümü bereketlendiren bir şey yoktur.
İşte sabahın erken saatinde ilk işim artık 1 litre su içmek oluyor. Geri kalan yarım litreyi de kahvaltıdan ya da yemekten evvel içiyorum. İnşaAllah zamanla eksiltmeden artırmak istiyorum bakalım..

Tarife gelecek olursam diyeceğim ama, tarifin ne ölçüsü var doğru düzgün ne de zorluğu.
Ama her zaman dediğim gibi, hiç yapmayanlar için her noktayı en basite indirgeyerek vereceğim İnşaAllah bu güzelim omleti de.

Öyle alıştım ki artık bende omleti bu şekilde yapmaya, inanılmaz kolayıma geliyor.
Bir sabah kahvaltısı için yine bu güzelim lezzeti hazırlamaya başlayacaktım ki "niye siteye de koymuyorsun" sorusu bir anda zihnime düştü.
Ve hemen makinemi aldım ve çekmeye başladım.
Şu yoğun günlerde yapımı ve fotoğraf çekimi beni uğraştırmayan en kolay tarif olduğu için de ayrı bir yeri var bende :)

İçine konan malzemeler tamamıyla sizin arzunuza kalmış.
İstediğiniz çeşit peynir, doğranmış zeytin, maydanoz, dereotu, karabiber, pulbiber, nane vs...
Evde o an hangisi varsa, canınız nasıl isterse keyfinize göre malzeme koyabilirsiniz...

Malzemeler:
  • 4 adet yumurta
  • Yarım su bardağı doğranmış kaşar
  • 1 su bardağı beyaz peynir
  • 1 tatlı kaşığı tereyağı
  • 5-6 dal maydanoz
1-) Geniş bir tavada tereyağımızı eritiyoruz.
2-) Yumurtalarımızı tavaya kırp, bir kaşık ya da spatula yardımıyla karıştırıyoruz.
3-) Yumurtalar pişmeden hemen peynirlerini de koyuyoruz. Yumurtalar piştiğinde tavanın altını kapatıp, üzerine kıydığınız maydanozu serpiyoruz.


Hala kahvaltımı yapmadığım için ve şu aç halimle bu tarifi yayınladığım için, bu güzellikten şimdi gidip yapmayı hak etmişimdir galiba :)
Buyurmaz mısınız sizde?

Read More »

18 Mart 2013 Pazartesi

Dönmeyi Düşünmediler...

6

 
Okuyanlarınız vardır belki de ama okumadıysanız, 1 kez olsun Mehmet Akif'in "Çanakkale Şehitlerine" şiirini okumanızı rica ediyorum sizlerden...
Bir nebze olsun onca şehitlerimizin şanlı şehadetini hissettirebilmesi duasıyla...
 
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE
Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? 
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı!"
Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer. 
Yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da, 
Ostralya'yla berâber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ'ûna da züldür bu rezîl istîlâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise, hakkıyle sefîl,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. 
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahrîbe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,
Sürü hâlinde gezerken sayısız tayyâre. 
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermîler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat îman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlâhî o metîn istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkîf edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedî serhaddi;
"O benim sun'-i bedî'im, onu çiğnetme" dedi.
Âsım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, 
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!  
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istîâb.
"Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, 
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvîzeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. 

Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddîn'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.
 
 MEHMET AKİF ERSOY


***Resim, internetten alıntıdır.
Read More »

15 Mart 2013 Cuma

İstanbul Desenli Runner ve Peçete Halkası Hediye Sonucu

16
 
Yüreğimin en derinlerinden selam olsun herkese ve bu güzel mübarek cuma günümüz mübarek olsun...
 
Şuan ki duygularımı ifade etmeye kalksam, bir türlü cümleye dökemeyeceğim, biliyorum...

Bir süredir yaşadığım vakitsizlik mevzu, hem sizlere olan hasretimi gün be gün alevlendiriyor hem de birbirinden güzel yorumlarınıza bire bir cevap verdirtmiyor... :(
 
Öncelikle; can-ı gönülden teşekkür ediyorum ilginize, güzel sözlerinize, zahmet edip katıldığınıza...
Gönlüm isterdi ki, beğenen herkese hediye edebileyim ama...
 
Efendimiz (sav); ''Birbirinizle hediyeleşiniz ki sevginiz artsın'' demiştir.
Hediyeleşmek, aradaki bağı kuvvetlendiriyor, gönüllerde çiçek açtırıyor gerçekten.
İnanın o kadar heyecan ve mutluluk verdi ki bana, İnşaAllah bundan sonra da devamını getirmek istiyorum...
 
Lafı daha fazla uzatmadan İstanbul desenli runner ve 6'lı peçete halkası hediyesinin sonucunu ve katılanların listesini vermek istiyorum...
 
 
1-) Tatlı Sefam
2-) Umut Sepeti
3-) Kahve Tadında
4-) Takı Perisi
5-) Öznur Elmalı
6-) Acemi Gelin
7-) Sevimli Mutlu Huzurlu
8-) Pembe Mor Algler
9-) Cimcime Sibel
10-) İlkmuh
11-) Butik Rabia
12-) Benim Bebeğim
13-) Sevgilerimle
14-) Sevil
15-) Hayat Böyle Bişi
16-) Cangz
17-) Mes
18-) Bir Tutam Kekik
19-) Mümine
20-) Deryayla
21-) Zuzu67
22-) Kardeşler-Nikah Şekeri
23-) Saliha Temiz
24-) Kampanya İnsanı
25-) Kırmızı Kelebek
26-) Lilishin Dünyası
27-) Emine B.
28-) Ayşe
29-) Ruyayla
30-) Zeynep kb.
31-) Mehpare
32-) Merinin Mutfağı
33-) ibalcı32
34-) Tefafuk_Tuba
35-)Asiye Demiral
36-) Yaşam Umudu
37-) Edaliz
38-) Begüm Kara
39-) Nerwen
40-) Elif Turhan
41-) Merve Baki
42-) Aylinaturhan
43-) Rapunzeliçe
44-) Feyza Başköy
45-) Pamuk Prenses
46-) Nermin
47-) Çiğdem Oğuz
48-) Berna Baçkır
49-) Çiğdem Gül
50-) Ceylan Gencer
51-) Damla
52-) Yemekçinin Mekanı
53-) Kendinin Ruh Doktoru
54-) 7 tepe
55-) Özgür Ol
56-) Hüsne Aslan
57-) Sevgicini
58-) Hayal
59-) Kumram28
60-) Meral Ünal
61-) Hayat Güzelbiyer
62-) Tombul Tarifler
63-) Canan
64-) Begüm Kerem
65-) Ceylis
66-) Günlükçü Bayan
67-) Hayatın Rengi
68-) Beyza Sofuoğlu
69-) Merve Hülür
70-) Gizem Urhan
71-) Kübra Baştuğ
72-) Gurme Şirine
73-) Meelviin
74-) Nisamla
75-) Aslı Mercan
76-) Shemellon
77-)Narinim
78-) Hilal Kevser
79-) Sümeyye Çetin Kaplan
80-) Hazal Topal
81-) Nigar Demirci
82-) Hanife Aydın
83-) Aslı Öz
84-) Gönül Tekin
85-) Hacer
86-) Tuba Şanal
87-) Pınar Yılmaz
88-) Pınar Ranıp
89-) Hülya Kaya
90-) Buket Güzel
91-) İrem Sağlam Ergün
92-) Alure Zeynep
93-) Sunny Cloudy
94-) Özlem
95-) Derya
96-) Şenay Gazoz
97-) Salin Cancan
98-) Rengarenk Daphne
99-) Dilek Afiyon Avcı
100-) Selda Akçay
101-) Hilal Akıncı
102-) Sea Bel
103-) Düşsel Canavcı
104-) Ruhucingene
105-) Zeynep Değirmenci
106-) mrv_137
107-) Sevda Ünlü
108-) Gülçin Tonga
109-) Marifetlihanımlarklübü
110-) Ysmntz
111-) Sihirli Mavi
112-) Kurabiye Canavarı
113-) Filiz Özkan

 
Kazanan arkadaşımız, hayırlı , güzel günlerde, huzur ve muhabbet dolu sofralarda kullanır İnşaAllah...
Hemen bir not düşmek istiyorum merak eden ve soran misafirlerim için;
İstanbul desenli dahil olmak üzere, bir çok desende runner çeşitleri, Allah nasip ederse haftayadan itibaren satışta olacaktır.
Detaylıca tüm bilgileri buradan sizlerle paylaşacağım İnşaAllah...
Herkese en halis sevgi, selam ve muhabbetlerimi gönderip, şimdilik huzurlarınızdan ayrılıyorum...
GiSi...
 
Read More »

12 Mart 2013 Salı

Meyaneli Köfte

23
 
 Öncelikle tanıdığım tanımadığım misafirlerime, yüzlerini görmesem de gönülleriyle yüreğimde yer eden güzel dostlara, can'ım dediklerime, kısacası herkese selam olsun...
 
*******************************
 
Art niyetlerden arınmış, dupduru bir yüreğe sahip olmak için uğraşabilmek,
 
Dünya malına, fani olana asla ve kata tamah etmeyip, baki mekanımız için çaba sarf edebilmek,
 
'Bencil' olmaktan arınıp 'bizcil' olabilmek,
 
Rahman'ın tevazu olmamız gereken ikazını hiçe sayıp 'Ben iyiyim, ben güzelim, ben mükemmelim' gibi övünmeyi kesinlikle marifet saymamak,
 
Çıkar için, nefsimiz için değil, Allah için sevip, O'nun rızası için güzel düşünebilmek,
 
Kan bağı olsun ya da olmasın, din kardeşi olduğu için birbirimizi sevebilmek,
 
Duası ile...

*******************************

Bu güzelim lezzet, sevgili Handan ablama aittir.
Kendisi, yarı annem gibi oldu artık :)
Ayrı bir yeri vardır bende...
Birlikte vakit geçirmekten haz duyduğum canım ablama bir kez de buradan sımsıkı sarıldığımı söylemek istiyorum :)

İki hafta evvel, kendisinin elinden yediğimde bu güzelliğe, hemen yapmalıyım dedim.
Bir kaç gün sonra yapmak nasip oldu çok şükür.
Artık yediklerime dikkat etmeye 'çalıştığım' için, ne yazık ki başaramadım bu sefer ve yedikten sonra büyük pişmanlık duysam da iki tabak yemiş bulundum :(

Misafirleriniz için de rahatlıkla yapabileceğiniz bir tarif.
Fakat hemen bir kaç uyarı da bulunmak istiyorum;
Meyanesindeki sarımsaklar, unla birlikte kavrulduğu için, ev müthiş derece sarımsak kokuyor.
Eğer çok rahatsız oluyorsanız, bu aşamada mümkün olduğunca mutfak camı ve içerideki camlar açık olsun ki evi sarımsak kokusu sarmasın.
İkinci nokta da, meyanesi pişer pişmez servis edilmesi gerekiyor, ikinci güne kalma derdi olmaması için, köftelerin hepsini pişirseniz dahi, meyanesini kişi sayısına göre yapın.
Ertesi gün, artan köfteniz olursa, meyanenin yapımı çok pratik olduğu için tekrar bir sonraki gün yapabilirsiniz.

Malzemeler:

Köftesi için:
  • 500 gr. kıyma
  • 5 yemek kaşığı ekmek içi
  • 1 buçuk tatlı kaşığı karabiber
  • 1 buçuk tatlı kaşığı tuz
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1 yemek kaşığı tereyağı + 2 yemek kaşığı sıvıyağ (Köfteleri kızartmak için)
Meyanesi için: (8 kişilik)
  • 8 yemek kaşığı un
  • 8 yemek kaşığı yoğurt
  • 4 diş sarımsak
  • 3.5 - 4 su bardağı su
  • 2 yemek kaşığı tereyağı
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ
  • Tuz

Üzeri için:
  • 1.5 tatlı kaşığı tereyağı
  • 1.5 çay kaşığı kırmızı toz biber

1-) Köftelik malzemelerimizi orta boy bir kaseye alıyoruz. (Daha önceden kurutup, robottan çektiğim ekmek içini kullandım)
2-) Köfte harcımızı iyice yoğuruyoruz. (Yaklaşık 10-15 dakika kadar)
3-) Köftelerimizi misket şeklinde yapıyoruz. Tereyağı ve sıvıyağ koyduğumuz tavada kızartıyoruz. Tereyağında kızartmamızın nedeni, köftelerin daha yumuşak olması için.

4-) Yağ koyduğumuz tenceremizde un ve sarımsakları birlikte kavuruyoruz.
5-) Un kavrulduktan sonra, yoğurt ve 1 su bardağı suyu aynı anda koyuyoruz ve çok hızlı şekilde çırpıcı ile karıştırıyoruz. (Yoğurdun kesilmemesi için, bu kısımda çabuk hareket etmeliyiz)
6-) Beşamel sos kıvamına gelinceye kadar su koyuyoruz ve pişene kadar sürekli karıştırıyoruz, tuzunu atıyoruz.
7-) Bir tavada erittiğimiz tereyağında kırmızı toz biberli sosumuzu hazırlıyoruz.
Servis tabağına ilk önce meyanemizi, üzerine köftelerimizi ve üzerine sosumuzu döküp servis ediyoruz.
Afiyet olsun...

Bu güzel tarifi için, canım Handan ablama bir kez daha teşekkür ediyorum...


*** Hatırlatma: İstanbul desenli runner ve peçete halkaları hediyesi için son 2 gün. Ve kimseye hak geçmemesi adına, bazı misafirlerimin şartlarda eksikleri olduğunu yorumlarının altına belirtim. Eksiklerini tamamladıkları an, hemen listeye dahil edeceğimi bir kez de buradan belirtmek isterim.

Hepinize huzur, sağlık, sıhhat, mutluluk, hayır dolu bir hafta diliyorum...

Read More »

8 Mart 2013 Cuma

Mısır Unu Ekmeği

30
 
Herkese yüreğimin en derininden selam olsun...

Belki hatırlayanlarınız vardır. Bir plan yaptığımı ve bu plan dahilinde işlerimi yürüttüğümü yazmıştım. Ne yazık ki, planımın yerinde de yeller esiyor artık.
En son koyduğum posttan sonra sadece 1 kez bilgisayarı açabildim, o da ufak bir işimi halledip çıkmak için.
Jet hızıyla bir göz atayım dostlarda neler olmuş neler bitmiş diye bu yazıyı yayınlamadan evvel, mümkün değil en son baktığım zamana kadar gelebilmem.. Öyle çok şey kaçırmışım ki :(
Artık yorumlarınızı dahi yanıtlayamıyorum.
Dostlarıma, kuzularıma vakit ayıramaz oldum :(
Tek bir kişi hariç; sevdiceğim....
Kendisi bir kaç gün evvel izne geldi Elhamdülillah ve tüm hayat durdu Gizem de :)
Onca vakitsizlik sözleri, bir anda tuz buz oldu :)
Ama sanmayın ki işler bitti. Tam tersine, hepsi şuan gün geçtikçe dağ gibi yığılmaya başladı.
Olsun varsın yığılsın...
İmanın sağlamlığı, can sağlığı, ağız tadı, huzur mutluluk gibi insanı yeşerten değerler daim olsun da yeter ki, gerisi Rahman'ın izni ile yoluna girer Biiznillah...

**Sohbeti burada kesmez isem, yine Handan ablamı kapıda bekletip, kursa geç kalacağız.
En iyisi hemen tarife geçip, sonra hepinizi kucaklayıp kaçayım...


Bu ekmeğimiz, bildiğimiz ekmek dokusunda yumuşak değildir, bunu baştan söylemek isterim.
Mısır ununun sertliğinden ötürü, daha tok bir dokusu vardır.
Lezzeti konusunda, kesinlikle enfes bir tada sahiptir.
Çay sofralarınız için de ideal bir tariftir.

Malzemeler:
  • 100 gr. tereyağı (Yumuşak)
  • 1 - 1 buçuk su bardağı un
  • 2 su bardağı mısır unu
  • 1 buçuk çay bardağı süt
  • 1 paket instant maya
  • 1 yemek kaşığı dolusu şeker
  • 1 tatlı kaşığı tuz
1-) Tüm malzemelerimizi hazırlıyoruz.
2-) Yoğurma kabımızda ilk önce un ve mayamızı karıştırıyoruz iyice. İlk önce 1 su bardağı kadar unu koyuyoruz bu aşamada. Geri kalan yarım su bardağını da, diğer malzemelerimizin marka ve cinleri farklılık gösterebileceği için, ihtiyaç halinde ekliyoruz.
3-) Diğer malzemeleri de ekledikten sonra iyice, tamamen homojen bir hamur olana kadar yoğuruyoruz.
4-) Bir tepsiye alıp, ekmek şekli veriyoruz ve üzerini hafif nemli bir bez kapatıp, 1 saat dinlendiriyoruz. Dinlendirdikten sonra üzerine bıçak ile verevine çizgiler atıyoruz ve 170 derece ısıttığımız fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Ilıdıktan sonra dilimleyip servis yapıyoruz.

 
Afiyet olsun efendim...

Şimdiden hepinize huzur, sağlık, mutluluk, hayırla dolu bir hafta sonu diliyor, herkese kucak dolusu sevgi ve muhabbetlerimi gönderiyorum ve tabi ki de cumamız mübarek olsun diliyorum...

Yüreğiniz yüreğimde vesselam...

Read More »

5 Mart 2013 Salı

Yumurtalı Fasulye Kavurması

19
Ruhun gıdası ile başlamalı güne...

"İyi bilin ki dünya hayatı, bir oyundur, bir oyalanmadır, bir süstür. Kendi aranızda karşılıklı övünme, mal ve nesli çoğaltma yarışıdır. Tıpkı o yağmura benzer ki bitirdiği ürün, çiftçilerin hoşuna gider. Ama sonra kurur, sen onu sapsarı kurumuş görürsün. Sonra da çerçöp haline gelir. İşte dünya hayatı da böyledir. Âhirette ise kâfirler için şiddetli bir ceza, müminler için ise Rableri tarafından bir mağfiret ve rıza! Evet, dünya hayatı bir aldanma metâından başka bir şey değildir." (Hadid suresi,20)

İnanıyor muyum?
Elhamdülillah...
O vakit, Rabbimden bana rehber olması için gönderilmiş olana kulak vermeli, yürek vermeliyim...
Dünya hayatı aklımın alamayacağı sinsilikte aldatıyor beni bir şekilde bir yerlerden...
Dünya sonrasını unutturuyor, hakiki Rehberimizi unutturuyor, duysak da, ya yüreğimize işlemiyor ya da işlenmesi işimize gelmiyor...
Fani olana bağlanmak, baki olandan uzaklaşmaktır...
Bu bilince ebeden sarılmak, yüreğimize işlenmesi için çaba sarf edebilmek duasıyla...


                                                                  ****************************

Bu güzelim lezzet, MaşaAllah öyle nefaset bir tarif ki, sabah kahvaltıda bile kendini yedirtebilir cinsten. Hem yapımı da bir o kadar pratik.
Şuan fasulye mevsimi değil lakin, yazın doğrayıp ya da haşlayıp buzluğa atanlarınız varsa diye vermek istedim tarifini.
Ne yazık ki teknik nedenden dolayı, bu lezzetin aşamalı fotoğraflarını çekememiştim.
Fakat dediğim gibi, bu güzelliğin daha fazla beklemesine gönlüm razı gelmedi.
Kendisi de, buzluktaki son fasulye poşeti olduğu için, detaylı fotoğraflanması için, fasulyelerin çıkmasını bekleyecek. Allah nasip ederse o zaman yapım aşamalarını da ekleyeceğim.


Malzemeler:
  •  750 gr. fasulye
  •  2 adet yumurta
  •  1 adet kuru soğan
  •  Tereyağ
  •  Sıvıyağ
  •  Karabiber
  •  Pulbiber
  • Tuz
Üzeri için:
  • Sarımsaklı yoğurt
Sos için:
  • 2 tatlu kaşığı tereyağ
  • 2 çay kaşığı kırmızı toz biber

Yapılışı:
  • Fasulyeleri uç kısımlarını alıp, yıkayıp kaynayan suda haşlıyoruz. (Pişene kadar haşlıyoruz)
  • Haşladıktan sonra süzüp tabağa alıyoruz ve 2 parmak kalınlığında doğruyoruz.
  • Yağ koyduğumuz tavada yemeklik doğradığımız soğanı kavuruyoruz.
  • Yumurtaları kırıyoruz ve karıştırır karıştırmaz, yumurtalar daha pişmeden, fasulyeyi koyuyoruz, baharatlarını ve tuzunu atıp kavurabildiğimiz kadar kavuruyoruz.
  • Servis tabaklarına alıp, üzerine sarımsaklı yoğurt ve kırmızı toz biberli sosunu gezdiriyoruz.

Afiyet olsun.

Herkese sağlık, mutluluk, huzur içinde geçireceği bir hafta diliyorum...

En derin sevgi, selam ve muhabbetlerimle...
Read More »

1 Mart 2013 Cuma

Çikolatalı Narlı Puding

18

Rabbim'in en büyük lütuflarından biridir 'sevmek'..
Halis sevgi, karşılık beklemeksizin sevmektir...
Sevdiğin can'ın, her an yanında olamasan da, yüreğindeki sevgisiyle onunla her an bütünmüşsün gibi olabilmektir...

Sevmeyi seviyorum, hem de öyle böyle değil.
Bir de sevdiklerimin, benden hiç bir karşılık beklemeksizin, sadece yüreğimi Allah için sevdiğini hissetmek...
İşte o vakit, değmeyin keyfime :)

Bu görmüş olduğunuz sevgi kalpleri, işte tam da bu düşüncelerle yoğrulduğum anda yapılıverdiler.
Hem çok sevildiler hem de sayısız kere yapıldılar...

Madem bilgisayar başında oturacak hiç vaktim olmuyor, en azından sizlerle 2 kelime olsun halleşip, varlığınızı hissedip, bununla huzur bulup,  şu pratik ama lezzeti tarifsiz tarifin tarifini verip kaçayım dedim :))

Malzemeler:
  • 1 litre süt
  • 1 su bardağından 1 parmak eksik un
  • 1 su bardağından 1 parmak eksik şeker
  • 1 adet yumurta
  • 1 yemek kaşığı kakao
  • 120 gr. bitter çikolata (1 paket kare bitter çikolata, 80 gr.dır)
  • 1 adet nar
1-) Tüm malzememizi hazırlıyoruz.
2-) Şeker ve yumurtayı, pudingi pişireceğimiz tenceremize kırıp, çırpıcıyla iyice çırpıyoruz.
3-) Daha sonra; süt, un ve kakaomuzu da koyup çırptıktan sonra ocağa alıyoruz tenceremizi. Kaynayıp, göz göz oluncaya kadar hiç durmadan karıştırıyoruz.
4-) 1 dakika kadar kaynadıktan sonra, ocaktan alıyoruz. İçine, bitter çikolatayı koyup hızlıca karıştırıyoruz. 1 su bardağı kadar narımızı da koyup karıştırıyoruz. Kalan narlarımızı, servis edeceğimiz kasemizin tabanına döşüyoruz, üzerine pudingimizi koyuyoruz. Ters çevirmek isterseniz, ılıdıktan sonra en az 3-4 saat buzdolabında beklemesi gerekmektedir.


*** Kalp şekilleri için, pudingleri kalp şeklindeki silikon kalıplara döktüm.
*** Nar yerine, mevsimine göre başka meyveler de kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun...

Hepimizin cuması mübarek, duaları kabul olsun, her türlü sıkıntımız, tez zamanda ferah bulsun İnşaAllah...
Huzur dolu, sağlık mutluluk içinde bir hafta sonu diliyorum herkese.

En derin sevgi, selam ve muhabbetlerimle...

Read More »

Ne Aramıştınız?



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

... GiSi ... © 2014-İLKBAHAR - "GiSi Tasarım" sitesinde yayınlanan ürünlerin, fotoğrafların ve yazıların tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve de kaynak gösterilmeden kullanılmaması önemle rica olunur. Emeğe saygı çerçevesinde, bu ufak ricamı göz önünde bulundururmanızı istiyor, sitede keyifli vakit geçirmenizi diliyorum. Sevgi ve muhabbetle...

Tasarım-Değmesin Yağlı Boya